Kas 142009
 

80’li yıllarda Amstrad CPC kullanıcısı olmak demek, sıkıntı ile tanışma yolunda ilk adımı atmak demekti. Sıkıntıdan kastım tabii program-dergi gibi materyalin eksikliği, yoksa başka birşey değil. Hal böyle olunca kıyıda köşede nerede Amstrad lafı geçse yapışıp suyunu çıkartmaya çalışıyordunuz. Ben CPC’yi aldıktan sonra program ihtiyaçlarım için Yazıcıoğlu’nun yolunu tutmuştum ve orada da ismini yanlış hatırlamıyorsam ECOM Bilgisayar ve Ensari Abi’yi bulmuştum. Girişin bir üstü yani 1. kattaydı ve bir üst kattaki Dağbim’in tam altındaydı. Dağbim’de de Amstrad programları vardı ama fiyatları çok yüksek diye ben ECOM’u tercih ediyordum. Bir de Ensari Abi’nin süper muhabbeti vardı, çocuk gibi davranmazdı, teknolojiyi takip eden ve sıkı müzik kültürü olan biriydi. ECOM o zamanlar benim için hiçbir yerde bulunamayacak kadar çok iyi bir firmaydı, çünkü benim aradığım oyun değildi ve burada da oyun dışındaki utility türü programları(İlk Screen Designer almıştım kasette) ve Amstrad Computer User dergilerini bulabiliyordum. Buranın sahibi de biraz mesafeli ve bilgili bir abiydi. Sanırım mühendisti. Bana birgün, merak ettiğim ve sorduğum için, o zamanlar(1985/86) nadir bir teknoloji olan harddiskin çalışma prensibini epey detaylı ve uzun bir şekilde örneklerle anlatmıştı. PC’de de DOS göstermişti. Hatta yine yanlış hatırlamıyorsam VESTEL’in Türkçe DOS’u vardı. Neyse, artık oradan aldığım oyunlardan mı buldum tam emin değilim, ama bir vesile ile EGSA bilgisayarı keşfetmiştim.

Byte_Computer_64ler_13_byte_reklamEGSA Bilgisayar’ı Selçuk Şenel ve babası Selin Cengiz Şenel beraber işletiyorlardı. İlk yerleri de Kadıköy Salı Pazarı’nın karşısındaki Rekor Spor’un sokağıydı. Daha sonra Kadıköy Anadolu’nun karşı sokağına taşınmışlardı. Sene yanılmıyorsam 1985 sonu veya 86 başıydı. Dükkanları da bodrum kattaydı ve program çekimini beklerken bol bol ayak seyrediyordunuz. Onlardan epey alışveriş yapmıştım.Egsa vasıtası ile BYTE Computer Derya Abi ile tanıştım. Onun yeri de yine Salı Pazarı’nın biraz gerisinde EFES İşhanı’nda idi.

Derya Abi gerçekten enteresan bir adamdı. Tabii bunu iyi manada söylüyorum. Bundan sonraki satırlarda, onun bazı özelliklerinden ve neden enteresan bir adam olduğuna dair birkaç örnekten bahsedeceğim. Kendisi ile tanıştığınızda ilk dikkatinizi çeken şey, kalın camlı ve kalın çerçeveli gözlükleri ile size bakıp “yeni oyunlar şunlar” demek için piposunu ağzından çekme sahnesidir.

Şimdi sol taraftaki ilanı hatırlayanlar olabilir ama, belki o zaman bile dikkatinizi çekmeyen birşeyden bahsedeceğim. İlanın üzerine tıklayıp büyütürseniz, Amiga logosunun altında Monako yazan uçan tabutu göreceksiniz. Evet sene 89 ve bu ilan da o meşhur maça atıfta bulunmuş. Aman RTUK duymasın Gizli Laf Sokma’dan kapatır. 🙂

Tabii bununla bitmiyor, Atari logosunun altına bakarsanız da burada camı kırılmış Paketçi yazan dükkanı göreceksiniz. Buradaki atıf kime bilmiyorum, herhalde o dönem “biz sadece paket satarız” falan diye dolaşan birileri vardı. Bunu bilse bilse Vigo bilir diyorum. Buradan alışveriş yaptığım yıllar boyunca yanında sadece bir kişinin çalıştığını gördüm. Kıvanç isimli bu arkadaş bütün oyun çekim işlerini falan itina ile hallederdi.

Aslında Byte Computer’i çoğu kişi Sinclair oyunlarından tanıyordu. Piyasadaki hemen hemen tüm Sinclair oyunları orası çıkışlı idi. Ellerinde bir Multiface kırıcı kartuş ve bir de OPUS Discovery 3.5″ disket sürücü vardı. Zaten bu sürücü ve kartuşu da ömrü hayatımda bir daha bir yerde görmek nasip olmadı. Hep imrenerek bakmıştım. Ben gider Amstrad kasetlerimi hazır olarak alırdım. Zaten bir süre sonra da Mert ile beraber biz onlara kaset satmaya başlamıştık.

Byte_Computer_64ler_16_keloglan_reklam

Yıllar sonra, Derya Abi ve ekibinin Keloğlan isimli Türkçe bir macera oyunu yazmaya giriştiklerini duymuştum. Bu epey müddet piyasada konuşuldu. Ama ben o yıllarda çoktan Amiga’ya terfi etmiş olduğum için bu olayı detaylı bir şekilde takip edemedim ve fazla da bir bilgim yok. Fakat oyunun piyasaya çıktığını biliyorum. Gelgelim, reklamlarında “Spectrum ve C64 için” denmesine rağmen bu oyuna sahip olan bir Spectrumcu ile de karşılaşmadım. Emin olmamakla beraber Spectrum kısmının vaporware, yani vazgeçilmiş ya da suya düşmüş olabileceğini düşünüyorum. Belki bu yazıyı okuyanlar arasından bu konu hakkında bilgisi olan, hatta ister Spectrum ister C64 olsun bu oyuna sahip olan birileri vardır ve dahi hemen bizimle paylaşır. 🙂

Keloğlan meselesi arasıra aklıma geliyordu, ama bugün kadim dost speccyci Arda ile konuşurken kendisinde bu oyunun olup olmadığını sordum ve aldığım “speccy’de de mi varmış?” yanıtı karşısında hemen scannerıma sarıldım. Tutmayın beni diye bağırarak deli gibi dergilere gözatmaya başladım. Zaten, Keloğlan ve Derya Abi ile ilgili bazı yazılar ve reklamlar olduğunu evvelden biliyordum. Haliyle hızlı bir aramadan sonra birkaç materyale ulaştım. Sağ tarafta gördüğünüz, meşhur Keloğlan oyunun 64’ler dergisi 16. sayısında çıkan reklamı. 5000TL fiyatı da aslında fena değil. Sanırım iki tane boş 5.25 disket parası falan gibi birşey yapıyor. Yanılıyor da olabilirim. Tabii ben hayatım boyunca 3″ disketlere bir dünya para bayıldığım için bu rakamlar ucuz geliyor da olabilir.

Byte_Computer_64ler_15_keloglan_tanitim_01Byte_Computer_64ler_15_keloglan_tanitim_02

Hemen sol taraftaki iki sayfa ise, yine 64’ler dergisinden ve 15. sayıdan alınmıştır. Bu yazıda oyunun programcıları olan Ahmet Ergen ve Ilgaz Akbaş, oyunun içeriğinden bahsetmişler. Merak edenler hemen tıklayıp okuyabilirler. Yazıyı hazırlayan ise Meriç Göktekin’miş. Bu arkadaşlar ne oldu acaba? İnsan merak ediyor. 🙂

Yine bir Derya Abi klasiği karşımızda. Allahaşkına düşünsenize, kim böyle makara ve  matrak bir ilan verir. İçerik aslında süper. Lafı gediğine komuş. Bu ilan 64’ler dergisinin 32. sayısında çıkmış. Tabii olay burada kalmamış.
Byte_Computer_64ler_32_murphy01x

Evet dediğim gibi, sırf bununla kalsa yine iyi. Üşenmemiş ve dahi paraya kıymış, gitmiş sonraki ay 33. sayıda devam niteliğinde bir ilan daha vermiş. Laflar yine dokundurmalı. Ama ne güzel ilanlar. Biz en büyüğüz diyeceğine, en büyüğüz diyenlere inanmayın diyor. “Altı üstü oyun ve herkeste de aynı oyunlar var” diye de ekliyor. Tabii o yıllarda belki çekici gelmemiş olabilir. Ama dedim ya, Derya Abi bu, kimseye benzemez.

Byte_Computer_64ler_33_murphy02x

Ve geldik son bombamıza…64’ler dergisinin 31. sayısında yine paraya kıymış ve kendisi ile söyleşi tarzında bir ilan yayınlatmış. Sanırım aklındaki ve gönlündeki bazı fikirlerini de bu satırlara dökmüş. Bu ilanda nelerden bahsetmiş derseniz, emin olun hiçbir bilgisayarcının para verip ilan yayınlatacağı türden şeyler değil. Özetle “gençler elinizdeki cihazların değerini bilin ve programcılığa yönelin, oyun oynayarak hayat geçmez” demiş. Şimdi düşünüyorum da, kim böyle bir ilan verir ki? Hem de o yıllarda…

Byte_Computer_64ler_31_bu_bir_ilandırAradan yıllar geçmişti… Benim için Amiga devri de kapanmış ve çoktan iş hayatı başlamıştı. Sene 1996 ya da 97. Acıbadem’de tam benim dükkanın önünden geçerken gördüm Derya Abi’yi yine. Meşhur gözlüklerinden tanıdım onu ve buyur ettim içeriye. Biraz hoşbeşten sonra, hala bu işlerle ilgilendiğinden ve artık program yazıp sattığından bahsetti. Beni ısrarla bürosuna davet etti sağolsun. Beraber gittik ve yazdığı programı inceledik. Visual Basic ile tırların karakutu-takometre olarak adlandırılan kayıtlarını okuyup analiz eden bir program yazmıştı ve bunu satıyordu. Ayrıca tırların o an nerede olduğunu gösteren birşeyler yazdığını ya da yazacağını da söylemişti ama aradan o kadar uzun zaman geçti ki hiçbir şey hatırlamıyorum. Sonra da kendisini bir daha görmek nasip olmadı. Byte Computer ve Derya Yalazkan hakkında aklımda kalanlar bunlar. Katkısı olacak varsa buyursun…

  8 Responses to “Byte Computer – Derya Yalazkan – Keloğlan”

  1. O nasil bir ilan analizidir ? Dan Brown kivaminda heyecan yaratti 🙂

  2. Fazla scanner kullanmaktan oluyor bu. Azaltırsam geçecekmiş.

  3. Sonunda Crystal/BRONX sayesinde Keloğlan’ı günyüzüne /genele kavuşturduk. Benim tahminimden çok daha güzel bir oyun çıktı.
    http://www.commodore.gen.tr/forum/index.php?topic=3874.15
    sayfasından indirebilirsiniz. site ücretsiz üyelik istiyor. ccs64 emulatörü pc de oynamak isteyenler için tavsiye. 🙂

  4. Ilgaz Akbaş 1993 ağustos 23ünde Ankara’da motosiklet kazası sonucu vefat etti.

  5. Ilgaz her sene Tübitak’dan Fizik ödülü kazanan bir bilim adamı idi. Trafik kazası ise bir minübüs şoförünün kırmızı ışıkta durmaması sonucu oldu. Türkiye’nin Konstantin Novoselov’u olabilirdi.

  6. birde bize oyun yapılmıyor diyorlardı adamlar o tarihte keloğlan üzerinde proje yapmışlar fiyatta iyi: 5000 tl

  7. Anı yazınızı keyifle okudum, teşekkürler.

 Leave a Reply

You may use these HTML tags and attributes: <a href="" title=""> <abbr title=""> <acronym title=""> <b> <blockquote cite=""> <cite> <code> <del datetime=""> <em> <i> <q cite=""> <s> <strike> <strong>

(required)

(required)